Kastamonu Havalimanı’nın faaliyete başlamasıyla, Daday’da çiçekler içindeki yemyeşil doğanın kalbine kaçış fırsatı bulunuyor.Daday’da, ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirme imkanına sahip oluyorsunuz, Aynı zamanda Daday ilçesi; Karaçam, Sarıçam, Kayın, Köknar ağaçlarıyla kaplı binlerce dönüm ormanlık alana sahip olan Ballıdağ Bölgesi ile de dünyanın sayılı ‘oksijen depolarından’ birisidir. Bu özelliği ile kanınız; zengin oksijenle temizlenir, zindelik ve canlılık kazanır.
BALABAN KONAĞI
Daday´a 5 km. uzaklıktaki İnciğez köyüne bağlı Çiftlik mahallesindedir. Binanın 1632 yıllarında yapıldığı belirtilmektedir. Güney-batı köşesindeki oda önemlidir. Kapı, tavan ve dolaplar Osmanlı ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini sergilemektedir. Duvarlardaki hat yazıları H.1312 yani 1895 yılında yazılmıştır. Odanın dolapları, kapısı, duvar süveleri ve duvarları, Konak´ta misafir kalan dönemin şair ve ozanları tarafından yazılarla doldurulmuştur. Bu yazılar belli başına bir inceleme alanını kapsamaktadır. Daday´ın son yüzelli yıllık tarihine ışık tutacak kanısındayım. (BÜLENT ECEVİT´İN DEDE EVİ) (Mustafa Şükrü Efendi Konağı) İki katlı olarak karşımıza çıkar, geleneksel köy evleri planına göre yapılmıştır. altında ahırı mevcuttur. Ağaç çantılarının üzeri hımış tekniğindedir.Çatkı ağaçlarının arası kerpiçle doldurulmuştur. Güney batı köşesinde yer alan oda önemlidir.
DADAY HÜKÜMET KONAĞI
5.Ağustos 1891 tarihinde Daday´a gelen Kastamonu Valisi Abdurrahman Paşa´nın gayretleri ile temeli atılmış, vali Vekili Muharrem Bey tarafından 25 Kasım 1891 tarihinde açılmıştır. Bina Dadaylılar tarafından 3 ay 20 gün gibi kısa bir sürede,yöreye has ahşap mimarisi ile yapılmıştır.
30 Ağustos 1925 tarihinde,saat 15.20´ de Atatürk´ü, 1938 yılında zamanın Cumhurbaşkanı Sayın İsmet İNÖNÜ ve 28 Mayıs 1994 tarihinde ise K.K.T.C. Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf DENKTAŞ´ı ağırlamıştır.
Bina yapıldıktan iki yıl sonra, 1893 tarihinde, ünlü Türk Edebiyatı şairlerinden Şair Eşref Bey, İlçede 6 ay gibi bir süre Kaymakamlık yapmış, Kaymakamlık odasının tavanını ve duvarlarını süsletmiştir.
SEYİDİ BEY OĞLU KONAĞI
Ağustos 1925 tarihinde Atatürk´ü misafir eden bu konağın yapım tarihi 03.Nisan 1330 / M.1912 dir.
Oda ve salonlarda ahşap işçiliğinin en güzel örnekleri sergilenmiştir. İkinci kattaki kuzey batı köşesindeki (bu odada Atatürk ağırlanmıştır.) ve güneydoğudaki odaların tavan işçiliği daha fazla önemlidir. Tavanın ortasında tavan göbeği yer almaktadır. Bu göbeğin ortasında on köşeli yıldız motifi, yıldızın ortasında bitkisel motiflerle ahşap oymalar, bu oymalardan sonra sekizgen göbek çerçevesi yer alır. Göbek çerçevesinin üzeri balıksırtı ahşap motifi ile süslüdür. Göbeğin fonu kırmızı muşamba ile kaplanmıştır. Sekizgen göbeği ikinci stalaktite bağlamak için köşelerde dört adet üçgen kullanılmıştır. İkinci stalaktitten sonra göbek yüzeyi yükselmekte, odaya daha da derinlik kazandırmaktadır. Dikdörtgen bir bordürle çevrelenmiş bulunan bu göbekten sonra kenarlara doğru alçaklı yüksekli devam eden yivli ve geçmeli yapılmış tahtalar duvarlara kadar bu şekilde devam etmektedir. Tavanda sona ermeyen bu motif düzenlemesi konsollarla duvara geçer.
HONSALAR TEPESİ TÜMÜLÜSÜ
Alipaşa Köyünün hemen girişinde yer almaktadır. Tepe kısmından ve kuzey-doğu tarafından kazılmış olduğu görülmektedir.
Akınların ve istilaların bol olduğu o dönemlerde gençlerin ve erkeklerin kaçışlarına veya savunmalarına ayak uyduramayan kadınların ve küçük çocukların gizlenme yeri olarak kullanıldığı, ellerindeki ve kışlık yiyeceklerinin istilalardan saklandığı bir yer görünümündedir.
Büyük bir ihtimalle M.Ö.6.yüzyılda Lidyalılar zamanında yapıldığını söyleyebiliriz. İlçede toplam yedi adet tümülüs mevcuttur.
MEYRE MABETİ
Daday´a kırk km. uzaklıktaki Aktaştekke Köyü´ne bağlı Meyre mahallesindedir.
Mabet´in kitabesi Boyu 180 cm.eni 86cm.kalınlığı 50cm. dir. Kitabe Grekçe alfabesi ile yazılmıştır. Bu kitabe Tercümesi şöyledir;
Hayırlı olsun. Atalarının taptığı tanrı Zeus Benitemas´a müdür, atadan kalma kabile reisliğini alan,mukaddes yerleri kurmuş, hususi has ve birinci memur olan ve mabedin temelini atan ve Arimios diye isimlendirilen Gaios´un oğlu Markos Aurellios Alexandros ki o kabile reisi has kurucu, besleyici, Pontus eyaletinin baş rahibi olup pek itibarlı, Amastris şehrinin en büyük memuriyetini icra etti. Bitinya ve Pontus eyaletinin baş rahibi idi .Mukaddes Antnios tafından (İmparator Caracalla) şöhret gördü. Devletin bütün hürmetli memuriyetlerine itibar kazandı. Nihayet Aurellios Alekxandros 279 yılında hevesle mabeti yaptı ve techiz etti”.
Kitabeden anladığımıza göre biranın temelini Arimios (Gaios) atmış, 279 yılında oğlu Markos Aurellios Alexandros tarafından tamamlanmıştır.
Arimios´un ataları, gök tanrısı Zeus tarafından yöneticilikle görevlendirilmiş ve bu görev Arimios´a geçmiştir. Arimios kabile reisidir. Biritanya ve Pontus eyaletinin baş rahibidir. Roma İmparatoru Mukaddes Antnios (Caracalla İS.188-217) tarafından büyük itibar görmüş ve ticaret iskelesi olan Amastris (Amasra) şehrinin yönetimini üstlenmiştir.
Bu kaynaktan anlaşıldığına göre binanın yapımı yıllarca sürmüştür.
Bina önce tapınak (mabet) olarak yapılmış ancak,Roma İmparatorluğunun İS.313 de Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra kiliseye çevrilmiştir. Bu nedenle mabet denilmektedir
KAYA MEZARLARI
Daday´a altı km. uzaklıktaki İnciğez Köyündedir. Gök Irmağın ilk çıkış kaynağını oluşturan Daday Çayı´nın hemen güney yamacında,dik inen kayalıklar üzerine oyulmuştur.
Bu kayalık,jeolojik yapı olarak üçüncü zamanda oluşmuş, tebeşirli yumuşak kalker ve greler den meydana gelmiştir.
Kaya mezarlarından çok kaya evlerinin özelliğini taşımaktadır. Kalıntı incelendiğinde; üç kat olduğu ve her katında üçer oda olmak üzere dokuz mağara odasından oluştuğu görülmektedir. Her odadan diğer odalara geçilmektedir.
Bizans Dönemine ait olduğu ileri sürülen bu mağaralar, o dönemde yaşayan insanlar tarafından, istilalardan korunmak için yapılmış olabileceği gibi mezar ve ibadet yeri de olarak kullanılmış olabilirler.
Tarihi bir kayıta rastlamak mümkün değildir. Ancak, Bizans döneminden hareket edilerek MÖ:64-330 yılları arasında yapılmış olabileceği ileri sürülebilir.
TAŞLIBAYIR SARKIT MAĞARALARI
Mağaranın girişi 50 x 80 cm. ölçülerinde, kenarları yontulmuş, iki metre kalınlığında bütün bir kayaya oyulmuştur. Çevresi ve aşağıya inen yüzeyin üzeri perdahlı, yetmiş derecelik bir eğimle üç buçuk metre derinliğe inilmektedir.
Bu oda duvarlarından üç ayrı yöne açılan oyuklar mevcuttur. Dar oyuklardan birsinden geçerek (diğerlerinin nerelere uzandığı henüz bilinmemektedir.) diğer odalara uzanmak mümkündür. Sekiz-on odadan ibarettir. Sondaki iki oda oldukça büyüktür.Yüksekliği sekiz metre eni ve boyu onsekiz-yirmi metre kadardır. Bu son odaya kadar ilerlemek için yaklaşık yüz metre Yürümek gerekmektedir. çevresindeki dehlizlerin nerelere kadar uzandıkları belli değildir.
Sondaki iki odanın tavanından sular akmaktadır. Bu suyun neticesinde bir metreden dört metreye uzanan sarkıtlar inmektedir. Bu sarkıtlar beyaz renktedir.
Bu doğal mağara yer altı su kaynaklarının toplandığı depoların en güzel örneklerindendir.
Mağara büyük bir turizm potansiyeline sahne olabilecek niteliktedir.
Mağara Daday´a 12km.uzaklıktaki Akılçalman köyü sınırları içersinde, Hızar deresi mevkisindedir.
ALİ PAŞA CAMİİ
Ali Paşa Cami Honsalar´da dır.Yapım özelliği bakımından pek özellik arz etmez.Son dönem Osmanlı mimarisini (18 yy.) yansıtmaktadır. İlk ölçüleri 7.5 x 7.5 m olan binanın yan kısmına sonradan ilaveler yapılarak genişletildiği anlaşılmaktadır.Cami kitabesinde şunlar yazılıdır;
1- Bena hazihil Mescide El Emiril muazzam
2- Ali Paşa Bin Turgut Bey El – merhum
3- Fi tarih sene aşr ve semanine yazısı yer almaktadır.
Manası;
1- Bu camiyi El – Emiril Muazzam yaptırdı.
2- Turgut Bey (merhum) oğlu Ali Paşa
3- 810 senesi tarihinde
Kesme taş olan bu kitabede, yazı araları bitkisel motiflerle süslenmiştir. Dış duvarda asılı olarak duran saç levhada, yapılışı H.796 – M.1390 yazmaktadır. Candaroğulları’nın en kuvvetli zamanlarında 2.Süleyman Paşa ( 1385 – 1392 ) ile İsfendiyar Bey´in(1392 – 1439 ) geçiş döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır. Üzerinde kelimeyi tevhit ve aksi istikamette üsluplaştırılmış kuş figürleri bulunmaktadır. Ali Paşa´nın, Candaroğulları’nın uç emirlerinden olması ihtimali çok fazladır.